BİLDİRİ DETAY

Gizem YURDAKUL, Emine AŞKIN, Hacer LEVENT, Emre ADIGÜZEL
BAĞIRSAK MİKROBIYOTASININ KARDIYOVASKÜLER HASTALIKLAR ILE İLIŞKISI
 
Bağırsak mikrobiyotası, gastrointestinal sistemde yaşayan organizmaların bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bağırsak mikrobiyotasında başlıca bakteri ve arkebakteri olmak üzere virüs, mantar ve birçok ökaryotik mikroorganizma bulunmaktadır. Bağırsak mikrobiyotası beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, antibiyotikler ve genetik geçmiş ile düzenlenmektedir. Mikrobiyota ile hastalık risklerinin önceden belirlenebileceği öngörülmektedir. Örneğin en sık görülen kardiyovasküler hastalıklardan (KVH) miyokard infarktüsü (MI), inme ve periferal damar hastalıkları gibi birçok patolojide bağırsak mikrobiyotasının rolü olduğu düşünülmektedir. Son çalışmalar, bağırsak mikrobiyotasının; insülin direnci ve non-alkolik yağlı karaciğer hastalığında (NAYH) rolü olduğunu göstermiştir ve bu iki yaygın hastalıkta da KVH prevalansı yüksektir. Wang ve arkadaşları, hayvan modellerinde bağırsak mikrobiyotasıyla ilgili olan fosfatidilkolin-kolin metabolik yolağının aterogenezde potansiyel rolünü açıklamıştır. Trimetilamin-N-oksid (TMAO); bir kolin metabolitidir ve ana kaynağı yumurta, karaciğer, sığır etidir. Lipid metabolizmasında ve hücre zarının yapısında yer almaktadır. Farelere diyetle kolin ve TMAO verildiğinde ateroskleroz ile ilişkili multipl makrofaj süpürücü reseptörlerin sayısının arttığı gözlenmiştir. Başka bir çalışma ise insanlarda oral fosfatidilkolin alımı ile bağırsak mikrobiyotasında TMAO üretimi ilişkili bulunduğunu rapor etmiştir. Ayrıca açlık plazma TMAO seviyesi uzun dönemde MI veya inme gibi major advers kardiyovasküler olay (MACE) riski ile ilişkili bulunmuştur. Yüksek TMAO düzeyleri MACE riskini iki kat artırmaktadır. Diyetle alınan fosfatidilkolinden ve bağırsak mikrobiyotasından üretilen TMAO’nun aterojenik plak öncülü bir madde olduğu gösterilmiştir. Tüm bunların yanı sıra kalp yetmezliği ile TMAO düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu da belirtilmiştir. Diyetle alınan fosfatidilkolinin mikrobiyotada metabolize olması ile KVH arasındaki ilişki; aterosklerotik kalp hastalığı patogenezi için yeni tanısal testler ve tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine fırsat sağlamaktadır. Kalp ve damar hastalıkları ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki ilişkiyi değerlendiremeye yönelik daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Mikrobiyota, TMAO, Kardiyovasküler Hastalıklar



 


Keywords: